Conteùdo de sensagent
Últimas investigações no dicionário :
calculado em 0.078s
kadar, sposoban, vešt — becerikli, yetenekli - bazicyno, fundamentalno, osnovno, u osnovi, u suštini, uvodno — aslında, esasen, esasında, temel olarak - izobilan, obilan — bol, çok, zengin - obilan, poletan, preobilan, rasipan — bol, çoşkun, pek çok - accessible (en) - pristupačan - čim, dok, kad, kako, tek što — gibi, iken, kadar, olarak - konvencionalno - açıkça - naročito, posebno, specifično — özellikle - direktno - analogicamente (pt) - pre svega, prevashodno, uglavnom — başlıca, daha çok, esas olarak, temel olarak - naduven, pompezan — tumturaklı, yapmacıklı - neobično — garip şekilde, özellikle - jednom zauvek, ubedljivo, zauvek — ilk ve son olarak, kesinlikle - napušteno, tužno — kederle, ümitsizce - obično, ponajviše, po pravilu, uobičajeno — ekseriya, genellikle, genel olarak, her zamanki gibi, normal olarak - haotično — düzensiz bir şekilde - abstractly (en) - materijalan, materijalni — dünyevî, maddesel olan, maddi - groteskno — acayip bir şekilde - dvoličan, hipokritski, licemeran — ikiyüzlü, riyakâr - alternativno, naizmenično — değişimli olarak, nöbetleşe, sıra ile - odgovarajući — doğru, uygun - naročito, uočljivo, značajno, znatno — bilhassa, dikkat çekecek ölçüde, özellikle - prigodno, prikladno — uygun şekilde - inappropriately, unsuitably (en) - odgovarajući, pravi, prigodan, prikladan — lâyık, münasip, uygun, yerinde - grešno, zlo — kötülükle, şeytanca - izuzetno — yakından - prijatan, primamljiv, privlačan — albenili, çekici, güzel, yakışıklı - fascinantan, koji začarava, očaravajući, začaravajući — büyüleyici, büyülü - nasuprot tome — aksine - privlačan - dopadljiv, privlačan — çekici, güzel, hoş, sevimli, şirin - iz korena, radikalno, skroz — temelden - izuzetno — görülmedik şekilde, son derece - koji se može dobiti, raspoloživ — elde edilebilir - na prodaju — satılık - fino — çok iyi, pekâla, pek iyi - nedobavljiv, van domašaja — bulunmaz, elde edilemez, sağlanamaz - düzenli bir şekilde - pogrešno — hata ile, hatalı olarak, yanlışlıkla - darežljivo, liberalno — bol bol, cömertçe, serbestce - inconveniently (en) - razgovetno, razumljivo — anlaşılabilir şekilde - unintelligibly, ununderstandably (en) - unjustly (en) - uobičajeno — alışıldığı şekilde, töre gereğince - duhovno — manen, ruhen - zamorno — sıkıcı şekilde - divan, predivan, sjajan, ukusan, velelepan — çok nefis, harika, şahane - pulchritudinous (en) - koji otima, zanosan — büyüleyici, çok güzel - dostojno hvale — övgüye değer şekilde - prijatno, ugodno, zadovoljno — hoşa gidecek şekilde, hoş bir şekilde, hoşça, tatlılıkla - hoş olmayan bir şekilde - tesno, usko, za dlaku — darı darına, kılpayı, kıl payı - nazik - verno — bağlılıkla - hoşça, nefis bir şekilde - slabo — belli belirsiz - nepošteno — hilekârca - naročito, posebno — bilhassa, çok, özelikle, özellikle - unutrašnje — içten - fosforescentni — fosfor gibi ışıldayan - dobroćudno — iyilikle, şefkatle - nepravedno — haksız bir şekilde - consequentially (en) - neverovatno, za neverovanje — imkânsız bir şekilde, inanılmaz şekilde - apsurdno, besmisleno — anlamsız derecede - sramno — alçakça - gnusno — iğrenç bir şekilde - vredno prezira — alçakça - dijametralno — çapla ilgili olarak, zıt olarak - neprijatno — hoş olmayan bir şekilde, terslikle - sramno, sramotno — alçakça, onur kıracak şekilde, şerefsizce, utanç verici şekilde, utanılacak şekilde - nepošteno — düzenbazlılıkla, namussuzca - licemerno — ikiyüzlülükle, riyakârca - lojalno — sadakatla - nelojalno — vefasızca - jezivo — ürkütücü bir şekilde - effectually (en) - effectively, efficaciously (en) - nejednako — ayırımcı bir tutumla - izdajnički — haince, kalleşçe - faultily (en) - sjajno — parlak/görkemli bir şekilde - užasno — iğrenç bir şekilde - uspravno, vertikalno — dikey olarak - identično — aynen, tıpkı - beo - kolorističan, mnogobojan, raznobojan, živopisan — ilginç, renkli, renk renk - bezbojan — renksiz - koji zbunjuje, zbunjujući — hayret verici, şaşırtıcı, sersemletici - delimično providan, prozračan — açık, belli, yarı saydam, yarı şeffaf - fizicyka snaga, jacyina, sila, snaga — güçlü ülke/devlet, kaba kuvvet, kol kuvveti, kuvvet - mutan — bulanık, çamurlu, karışık, tortulu, yoğun - zelenkastoplav — mat mavi, mat yeşil - mlečan, mlečni — süt gibi - ponizno, snishodljivo — dalkavuklukla, köle gibi - perfidiously (en) - pertinently (en) - lepo — güzelce - vredno hvale — güvenilir/inanılır bir şekilde - democratic, popular (en) - frequent (en) - general (en) - normal - izuzetan, poseban — müstesna, olağanüstü - redak — ender, nadide, nadir - olağandışı - uobičajen — alışılmış, her zamanki, olağan - naviknut, uobičajen — âdet olan, alışılmış, herzamanki, her zamanki, mutat, olağan - običan — basit, ortak, sıradan, toplu - pojedinačan — ayrı ayrı, her bir, münferit - pojedinačan — belirli, belli - dotični, odnosni, pojedinačan, svoj — herkes kendi, kendi - ayrı - tacitamente (pt) - definitivamente (pt) - nedostojno — lâyık olmaksızın - yararlı bir şekilde - grozno — iğrenç bir şekilde - wholeheartedly (en) - posebno — özellikle, özel olarak - immediately (en) - imediatamente (pt) - direktno — doğrudan, dosdoğru - konvencionalan — alışılagelmiş, alışılmış, geleneksel, konvansiyonel, normal, olağan - bizaran, ekscentricyan, nastran — acayip, ayrıksı, egzantrik, eksantrik, garip, tuhaf - fizicyki, materijalni, telesni — cismani, fiziksel, maddî - pogrešan — hatalı, yanlış - istinit, pouzdan, verodostojan, verovatan — güvenilir, inanılabilir, inanılır - neverovatan — akıl almaz, görülmemiş, inanılmaz - oštar, svojeglav, težak, tezxak — ağır, zahmetli - delikatan, golicav, škakljiv, tugaljiv, zamršen — zor - serious (en) - mučan, nedisciplinovan, nezgodan, problematičan, zabrinjavajući — baş belâsı, belâlı, bıktırıcı, külfetli, musibet, sıkıntılı, zahmetli - lak — basit, kolay - osnovni, prost — basit, yalın - uglađen — aşırı nazik - direct (en) - sert, şiddetli - delotvoran, efektan, efikasan, uspešan — etkileyici, etkili, etkin, kullanışlı, randımanlı, yararlı - uzak — dar, sıkı - na jednakom odstojanju — eşit uzaklıkta, paralel - jednakostran, jednakostranični — eşkenarlı - bazicyan, osnovni, pocyetnicyki, uvodni — asli, başlangıç düzeyinde - crinkled, crinkly, rippled, wavelike, wavy (en) - prećutan — konuşmayan, sessiz, söylenmeden anlaşılan, sözsüz - unutrašnji — dahili, dahilî, iç - unutrašnji — dahilî, iç, içerdeki, içteki - spoljašnji, spoljni — dış, dışa doğru, dışarıdan, dışarıya - aşina olmayan - funkcionalan — iş görür, işlevsel, pratik - opšti — genel, umumi - poseban — belirli, özel, özgül, spesifik - darežljiv, pozamašan, raskošan, širokogrud, velikodušan — büyük miktarda, cömert, eli açık - darežljiv, velikodušan — bol, esirgenmemiş, kısıtlanmamış, sınırsız - loš, skroman — fakir, huysuz, kötü huylu, yoksul - parsimonious, penurious (en) - blagotvoran, čedno, dobar, dobro, godno, pogodan, prijatan, ugodno, zdrav — faydalı, güzel, hayırlı, hoş, sağlam, yararlı - prijatan — hoş - zgodan — münasip, müsait, uygun - užasan — berbat - negative (en) - blagodaran, blagodarna, blagodarnost, dobar, dobra, dobrotstvo, ljubazan, razuman — iyi, nazik, uygun - zlo — kötü - demonski, lukav, nerazuman, podmukao, sraman — acımasız, akıl almaz, saygısız, şeytanca, zalim - haince, şeytanca - blažen — mesut, mutlu - nizak — az, düşük - human (en) - human — insanca, insancıl, insani - brutalan, životinjski, zverski — hayvanca, hayvan gibi - mal, malen, mali, sitan — küçük - bitan, važan, vazxan, značajan — anlamlı, büyük, ehemmiyetli - büyük, önemli - centralni, fundamentalan, kardinalan, ključni — ana, en önemli, esas, temel - glavni, najvažniji, vrhovni — ana, asıl, başlıca, çok önemli, en önemli, esas, temel, yüksek - istorijski — tarihî - ciddi - estratégico (pt) - dragocen — değerli, kıymetli - beznačajan, trivijalan — işe yaramaz, küçük, önemsiz - zanimljiv, zanimlxiv — enteresan, ilgi çekici, ilginç - apsorpcioni, intrigantan, koji drži pažnju — ilgi çekici, sürükleyici - dosadan, zaglupljujući, zamoran — can sıkıcı, çok sıkıcı, ilginç olmayan, sıkıntı verici, yavan - prikladan za čoveka, velik, veliki, visok — büyük boy, erkek boy, geniş, kocaman - širok — ... eninde, ... genişliğinde, enli, geniş - glomazan, kabast, težak, veliki — ağır, kocaman, taşınması zor - komotan, obiman, prostoran, prostran — büyük, ferah, geniş - čudesan, gorostasan, ogroman, zapanjujući — çok büyük, dev gibi, muazzam - dupli — duble, iki katı - ogroman — çok büyük, muazzam - džinovski, ogroman — çok büyük, dev gibi - gigantski, mamutski — dev gibi - ogroman — çok büyük, kocaman, muazzam, uçsuz bucaksız - ogroman, silan, vrlo velik — çok büyük, kocaman - mikro-, patuljast, sićušan, sitan — çok küçük, çıtı pıtı, küçücük, küçük, mini, minik, ufak, ufak tefek ve bakımlı - nominalan, razlomački — az, çok küçük, pek az, sembolik - blag — hafif, mutedil - intenzivan — yoğun - grozan, ozbiljan, uzxasan — acaip, ağır, çok kötü, fantastik, feci, inanılmaz, korkunç, müthiş, olağanüstü - strong (en) - nerazuman, neuredan, prekomeran, preteran — aşırı - astronomski, lihvarski, preteran, zelenaški — aşırı yüksek, çok pahalı - ekstermistički, ekstreman, krajnji, preteran, radikalan, ultra, ultra- — ... ötesi, aşırı, köklü, radikal - moralan — ahlaki, ahlâkî, ahlâklı - izopačen, nemoralan, razuzdan, razvratan — ahlâksız, çapkın, dejenere olmuş, yozlaşmış, zampara - doğal - mrzak, nespojiv, odbojan, odvratan — iğrenç, tiksindirici - gadan, odvratan — antipatik, berbat, iğrenç, tatsız, tiksinç, tiksindirici - стар — eski, önceki - nov — temiz - recent (en) - unused (en) - virgin (en) - postariji, star, u godinama — ...yaşında, yaşlanmış, yaşlı, yaşlıca, yaşını başını almış - yaşlı, yaşında - emeritus (en) - mlad, mlado, mladoliko — dinamik, küçük - mladićstvo, omladina, pubertetski, tinejdžerski — 13-19 yaşa uygun, genç, yeni yetme - devojački — kıza benzer, kız gibi - küçük, ufak - običan — sıradan - osrednji, umeren, zadovoljavajući — oldukça iyi, orta - normal, olağan, standart - uobičajen — olağan, sıradan - čudan, čudesan, izvanredno, ogroman, predivan, prekrasan, sjajan, veliki — çok büyük, görülmemiş, harika, kocaman, muazzam, olağanüstü, şahane - originalan — orijinal, özgün, yaratıcı - nov, svezx — yeni - groundbreaking, innovational, innovative (en) - banalan, otrcan — basma kalıp, bayat - dopustljiv, prihvatljiv — kabul edilebilir - prijatan, ugodan — hoş, zevkli, zevk verici - pozitivan, pozitivan broj, siguran — artı yüklü, kesin, olumlu, pozitif, sıfırdan büyük - menfi, negatif, olumsuz - nötr - goroloman, jak, silan, snažan — etkili, güçlü, koyu, kuvvetli, müessir, sert, tesirli - prinudan — zorla yapılan, zorlayıcı - hissedilir, kuvvetli - güçlü - nemoćan, nemocxan — güçsüz, zayıf - prikladan, pristojan, privlačan — çekici, dürüst, edebe uygun, güzel, nazik, sevimli - korektan, moralno strog, puritanski — bağnaz, çok ciddî, son derece tutucu - čist — buzsuz, masum, sade, saf, susuz, temiz - razborit, razuman, zdrav — sağlam, sağlıklı - neopravdan — gayri meşru, haksız, yetkisiz - düzenli - svakodnevni — günlük, her günkü - official, prescribed (en) - isti, isto, nalik — aynı, benzer, bir, farksız - razlicyit — ayrımlı, değişik, farklı - različit — çeşitli, değişik, farklı, muhtelif - sličan, slicyan — benzer, mümasil, müşabih - nezadovoljavajući — tatmin etmeyen, yetersiz - značajan, znacyajan — anlamlı, önemli - beznačajan, beznacyajan — ehemmiyetsiz, önemsiz - elementaran, fundamentalan, osnovni — ana, başlıca, esas, temel - karmaşık - komplikovan, složen, zamršen — çapraşık, karmaşık, komplike, zor - composite (en) - ulizički — dalkavukluk gibi, yağcı gibi - prav — doğru, düzgün - čvornovat, kvrgav — eğri büğrü - bükülen, dönen, hileli, kıvrılan, şaşırtıcı, yalancı - jak, snažan — ağır, dayanıklı, güçlü, keskin, koyu, kuvvetli, sağlam, şiddetli - aciz, güçsüz, zayıf - dovoljan, dovoljno — kâfi, yeterli - nedovoljan, nedovoljno, neprikladan — az, ehliyetsiz, eksik, yetersiz, yetersiz derecede - mali, oskudan, škrt — çok küçük, daracık - kaliteli - odličan, prvoklasan, vrli — kusursuz, mukemmel, mükemmel - lep, pohvalan, sjajan — doğru, güzel, iyi, memnuniyet verici, mükemmel - sirast — aşağılık, değersiz, ucuz - poslovni — kârlı - osrednji — orta - paučinast, providan — çok ince ve hafif - koristan, od pomoći — işe yarar, nafi, yardımcı - uzaludan — boş, etkisiz, faydasız, nafile, sonuçsuz, yararsız - išaran, raznobojan, šaren, šarolik — rengârenk, renk renk - promenljiv, varirajući — değişebilen, değişik - iterativan, učestan — tekrarlamalı, tekrarlayan, tekrarlayıcı - mlak — gönülsüz - oskudan, uzak, уски — dar, sınırlı - cilíndrico (pt) - sustainable (en) - altruizam, nesebičnost — diğergamlık - zamišljenost — düşüncelilik, düşünceli olma - osećanje mere, takt, taktičnost — anlayışlılık, diplomasi, incelik - finesa, prefinjenost, veština — incelik, maharet, ustalık, zerafet - moralnost — dürüstlük - vrlina — erdem, fazilet - pravda, pravednost, pravicynost — adalet, âdil olma, hak, hakkaniyet, haklılık, insaf, türe - pravo — doğruluk, dürüstlük, haklılık - glasnost, izdržljivost, odlučnost, otpornost, smelost, snažnost — dayanıklılık, sağlamlık - creva — cesaret - izdržljivost — dayanıklılık - calcanhar de Aquiles (pt) - brzina, hitrost — hız - hızlanma[Domaine]
-