click off (en) - carry (en) - pipe up (en) - etkileyici şekilde konuşmak, nutuk çeker gibi konuşmak — arengar, citar novamente, declamar, recitar - serenat çekmek/söylemek/yapmak — fazer uma serenata - gereğinden azını yapmak — economizar - stunt (en) - cut (en) - blaze away (en) - baştan savmak, gelişigüzel yapmak, yarım yamalak yapmak, yüzüne gözüne bulaştırmak — atamancar, fazer à toa - churn out (en) - premier, premiere (en) - baş rolü oynamak — fazer o papel principal - görünmek — aparecer - prova etmek, prova yapmak/etmek — ensaiar, exercitar, exercitar-se - doğaçlamak, doğaçlama yapmak, emprovizasyon yapmak — improvisar - çalmak, icra etmek, yorumlamak — interpretar, jogar - idare etmek, yönetmek — dirigir - executar[Spéc.]

başarım, hayata geçirme, performans, tatbikat, uygulama — actuação, execução, realização - yapan kimse — agente - icra eden kimse, konser veren kimse, sergileyen kimse — executante - ...ne yapacak?, ...ıyla ne yapacaksın? — Como lhe veio a parar às mãos...?, O que fazem com...?[Dérivé]

faiseur (fr)[PersonneQui~]

rol vermek — eleger, escolher[Domaine]

executar (v.) • executar/cumprir (v.) • fazer (v.) • Not: bir görev yapıldığında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır. (v.) • realizar (v.) • uygulamak (v.) • yapmak (v.) • yerine getirmek (v.)